27 Eylül 2024, 22:47 tarihinde eklendi

Ölüm ve Ayrılık: İkisi de Hayatın Kaçınılmaz Gerçeği

Ölüm ve Ayrılık: İkisi de Hayatın Kaçınılmaz Gerçeği

Ölüm ve ayrılık, insan hayatının iki kaçınılmaz gerçeği... Biri bedeni toprağa, ruhu sonsuzluğa taşırken; diğeri, yaşanmışlıkları alıp geride solgun anılar bırakır. Biri sona erdiğinde, geriye sadece hatıralar kalır; diğeri ise insanın içinde derin yaralar açar, bazen ömür boyu kapanmayan. Ölümün doğallığı kabul görür, fakat ayrılık insanı derinden sarsar. Çünkü ayrılık, yaşamın devam ettiği bir boşluktur.

Şairin de dediği gibi, "Ölüm ile ayrılığı tartmışlar; elli dirhem fazla gelmiş ayrılık." Ölüm, hayatın doğal bir sonucu olsa da, ayrılık insanın içini kemiren, ruhunu derinden yaralayan bir süreçtir. Ayrılık, bir noktada yaşarken ölmektir. Her gün, her hatıra, her an yeniden o acıyı hatırlatır insana. Çünkü ölüm bir son, ayrılık ise her gün tekrar eden bir boşluk hissidir.

Hayat, kimi zaman seçimlerden ibaretmiş gibi gelir. Ama gerçekte, seçtiğimizi zannettiğimiz kader, bizi sınayan ve çoğu kez de elimizden her şeyi alan bir süreçtir. Sevdiğin birinden ayrılmak, bir ömrü yalnızca bir an için yaşamak gibidir. O an, her şey gözünün önünden geçer; bir zamanlar mutlulukla dolu olan kalbin, şimdi pişmanlıklarla dolu olur.

Geriye dönüp baktığında, yapmadıklarının ya da söylediklerinin bıraktığı izleri görürsün. İşte o zaman, ayrılığın acısının, ölümün acısından farklı olmadığını anlarsın. Çünkü ölümde olduğu gibi, ayrılıkta da geri dönüş yoktur. Hayat her zaman ileriye akar, ama geçmişin pişmanlıkları, insanın peşini bırakmaz. İnsan bir seçim yaptığında, o seçimin tüm sonuçlarıyla yüzleşmeye mecbur kalır.

Velhasıl, geriye kalan acı ve telafisi olmayan pişmanlıklardır. İnsan, her şeyi geride bırakırken bile, zihninde bir şeyler kalır. Herkes bir gün gider, ama her gidiş bir iz bırakır. Bazen bu izler, insanın ruhunda kapanmayan yaralar açar. Unutma, her ayrılık biraz ölümdür, her ölüm ise bir parça ayrılık.

Hayat, insanı sınar; kimi zaman bir sevdiğiyle vedalaşmak zorunda kalırsın, kimi zaman ise sadece anılarla yaşarsın. Ama her durumda, pişmanlıkların telafisi yoktur. Bu yüzden, yaşarken değer bilmek, sevdiklerini kaybetmeden önce kıymetlerini anlamak en büyük erdemdir. Çünkü herkes bir gün gider, ama asıl soru şu: Geride ne bırakır?

27.09.2024

Yunus Koç

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *