Gerçeklerden Kaçmak: Ayrılığın Suçunu Başkasına Yüklemek
Hayatta bazen, insanlar kendi hatalarının sorumluluğunu almak yerine, bu hataların suçunu başkalarına yüklemeyi seçerler. Bu durum, özellikle ilişkilerde daha da belirgin hale gelir. Bir taraf, ilişkinin bitme noktasına gelmesinde asıl sorumlu olmasına rağmen, kendini mağdur olarak sunabilir ve tüm suçu karşı tarafa yıkmaya çalışabilir. Bu şekilde, kendi hatalarından çok, karşı tarafın verdiği tepkiler gündeme getirilir. Hatanın kaynağını kabul etmek yerine, hataya bahane bulunur.
Ayrılık anında, "Sen daha iyilerine layıksın, senin mutlu olmanı çok isterim" gibi sözler duymak, bu durumun en acı yönlerinden biridir. Bu ifadeler, yüzeyde nazik ve düşünceli görünse de, çoğu zaman gerçeği örtbas etme ve sorumluluktan kaçma çabasının bir sonucudur. Kendi hatalarını kabul etmek yerine, karşı tarafa "sen daha iyisini hak ediyorsun" demek, hataya kılıf bulmaktır.
Oysa bu cümlelerin ardındaki gerçek çoğu zaman düşündüğümüzden daha basittir: Hatanın kaynağı onlardır, fakat bunu kabul etmek yerine kendilerini kurban gibi göstermek daha kolaydır. Senin bu ilişki boyunca hissettiğin mutluluk, belki de onların asla fark edemediği ya da umursamadığı bir şeydi. Ufak tefek tartışmalarınız, her ilişkide olabilecek doğallıktaydı; ancak sen bu tartışmaları bile sevginle, sabrınla ve anlayışınla karşıladın.
"Sen daha iyilerine layıksın" demek, aslında "ben hatalarımı kabul edemiyorum ve bu yüzden sorumluluktan kaçıyorum" demenin başka bir şeklidir. Senin mutluluğun gerçekten önemli olsaydı, birlikteyken zaten mutlu olduğunuzu görür ve bu mutluluğu korumak için elinden geleni yapardı.
Bir ilişkide her iki taraf da çaba göstermelidir. Sevgi, yalnızca güzel anlarda değil, zor zamanlarda da birlikte olmayı gerektirir. Eğer bir kişi kendi hatalarını görmek yerine, suçu sürekli karşı tarafa yüklüyorsa, bu ilişki zamanla yıpranır. Çünkü gerçek sevgi, hataları kabul etmek ve onlardan ders çıkarmakla büyür; bahanelerle değil.
Sevgi, karşılıklı olmadığında, tek taraflı fedakarlık yıpratıcıdır. Ancak gerçek sevgi, suçluluk hissettiren değil, karşılıklı anlayış ve değer veren bir duygudur.
01.10.2024
Yunus Koç
BİR CEVAP YAZ